Adım Atmak Zor, Ama İmkânsız Değil

Madde ve Kumar Bağımlılığı Tedavisinde İğne Enjeksiyonu Yöntemi Nedir?

Bağımlılık, yalnızca irade gücüyle başa çıkılamayacak kadar karmaşık ve biyolojik bir hastalıktır. Uyuşturucu madde ya da kumar gibi bağımlılıklar; beyindeki ödül, haz ve dürtü sistemini derinden etkileyerek kişiyi sürekli tekrarlayan bir döngünün içine hapseder. Neyse ki, bu döngüyü kırmak için geliştirilen modern tedavi yöntemleri artık daha etkili, güvenli ve uzun vadeli sonuçlar sunabiliyor. Bunlardan biri de enjeksiyon (iğne) ile uygulanan tedavi yöntemidir.

Hangi Madde ve Davranış Türlerinde Kullanılır?

• Uyuşturucu madde bağımlılığı (özellikle eroin, opioid türevleri)

• Alkol bağımlılığı

• Kumar bağımlılığı (davranışsal bağımlılıklar)

Bu yöntemin temelinde, beyindeki bağımlılıkla ilgili reseptörlerin bloke edilmesi yatar. Yani kişi tekrar madde veya davranışa yönelse bile, bundan haz alamaz ve bu durum bağımlılık döngüsünü kırmaya yardımcı olur.

Enjeksiyonla Uygulanan Tedavi Nedir?

En yaygın kullanılan enjeksiyon maddesi naltrekson isimli bir ilaçtır. Bu ilaç, genellikle ayda bir kez kas içine uygulanır. “Depo iğne” olarak da bilinir. İlacın etkisiyle birlikte:

• Beyin, madde ya da kumara karşı “duyarsızlaşır”

• Kişi, tekrar kullanım denese dahi tatmin hissi alamaz

• Bu da “kendi kendine bırakma” şansını güçlendirir

Yani kişi, madde kullansa bile bir şey hissetmediği için zamanla vazgeçme eğilimi gösterir.

Bu Tedavi Kimler İçin Uygundur?

• Kullanımı bırakmış ama yeniden başlama korkusu yaşayanlar

• Dürtü kontrolünde zorlananlar

• Terapilere destek olarak biyolojik bir koruma kalkanı arayanlar

• Özellikle sık sık “bırakıp tekrar başlayan” kişiler için oldukça etkili bir yöntemdir.

Psikoterapi ile Kombine Edilmelidir

Şunu açıkça vurgulamak gerekir: iğne tek başına bir “mucize çözüm” değildir. Bağımlılık hem biyolojik hem de psikolojik yönleri olan bir hastalıktır. Enjeksiyon tedavisi kişinin beynini biyolojik olarak koruma altına alırken, psikoterapi kişinin duygularıyla, alışkanlıklarıyla ve yaşadığı hayatla yeniden ilişki kurmasına yardımcı olur.

Tedaviye Başlamak İsteyenler Ne Yapmalı?

Tedavi öncesi bir psikiyatrist ya da bağımlılık konusunda uzman bir hekim tarafından değerlendirme yapılmalıdır. Gerekirse danışan detoks sürecinden geçtikten sonra bu tedaviye başlanır. Ayrıca bir psikolog ya da terapist eşliğinde süreç desteklenmelidir.

Sonuç Olarak

İğne ile tedavi, bağımlılıkla mücadelede büyük bir kolaylık ve destek sağlar. Tekrarlama riskini azaltır, kişiye zaman ve güç kazandırır. Ama unutulmamalıdır ki; her bağımlılığın arkasında anlatılmamış hikâyeler, bastırılmış duygular ve çözülmemiş içsel çatışmalar vardır. Bu yüzden bu tedavi yöntemi bir koruma kalkanıdır; gerçek iyileşme ise kişinin kendini yeniden tanıması ve anlamlandırmasıyla olur.

Adım Atmak Zor, Ama İmkânsız Değil…

Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysanız, belki kendiniz ya da bir yakınınız için bir çözüm arıyorsunuz. Ve bilin ki bu bile çok kıymetli bir başlangıç. Madde ya da kumar bağımlılığı, bir karakter eksikliği değil; bir beyin hastalığıdır. Bu da demek oluyor ki; tedavi edilebilir.

İğne ile uygulanan tedavi, bu yolda size bir zırh sağlar. Beyninizi bir süreliğine koruma altına alır. Ama o yolu yürüyecek olan yine sizsiniz. İşte tam da bu yüzden, hem biyolojik hem de psikolojik destek birlikte verildiğinde, iyileşme süreci çok daha güçlü ve kalıcı olur.

Klinik ortamda yürüttüğüm çalışmalarımda, bu tedaviyi uygulamış ve yaşamını yeniden kurmuş çok sayıda insan tanıdım. Bu yolculuk kolay değil ama yalnız da değilsiniz.
Adana’da bu alanda destek almak isterseniz, sizi güvenli ve yargısız bir terapötik sürece davet ediyorum.