Kumar, çoğu zaman eğlence veya heyecan arayışıyla başlar. Ancak zamanla kontrol edilemeyen bir alışkanlık haline gelir ve kişi kendisini kayıpları telafi etmeye çalışırken daha derin bir döngünün içinde bulur. Kumar bağımlılığı, yalnızca maddi kayıplara yol açmaz; aile içi ilişkileri, sosyal yaşamı, iş hayatını ve ruh sağlığını da ciddi şekilde sarsar.

Kumar bağımlılığı, irade zayıflığından değil; bilimsel açıdan tanımlanmış bir bağımlılık bozukluğundan kaynaklanır.

ICD-11’e Göre Kumar Bağımlılığının Temel Belirtileri

Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 sınıflandırmasına göre “Kumar Bozukluğu (Gambling Disorder)” şu belirtilerle tanımlanır:

• Tekrarlayan ve kalıplaşmış şekilde kumar oynama davranışı

• Olumsuz sonuçlara rağmen kumar oynamaya devam etme

• Kumar oynama isteğini kontrol edememe

• Günlük yaşamın, iş ve sosyal sorumlulukların kumar nedeniyle aksaması

• Kumar oynama dürtüsünün en az 12 ay boyunca devam etmesi

• Bu tanım, kumar bağımlılığının geçici bir heves değil; profesyonel destek gerektiren bir psikiyatrik tablo olduğunu göstermektedir.

• Ph.D. Klinik Psikolog Emre Altınkurt ile Kumar Bağımlılığı Terapisi

• Adana’da kliniğimde uyguladığım kumar bağımlılığı terapisi, her danışanın yaşam öyküsünü dikkate alarak kişiye özel planlanır. Terapide yalnızca yüzeydeki kumar oynama davranışı değil, bu davranışı tetikleyen duygu, düşünce ve inanç sistemleri de ele alınır.

Terapide hedeflerimiz:

• Kumar dürtülerinin kontrol altına alınması

• Kaygı, suçluluk ve pişmanlık gibi yoğun duyguların azaltılması

• Sağlıklı başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi

• Aile ve sosyal ilişkilerin yeniden güçlendirilmesi

• Uzun vadeli kalıcı iyileşme

Danışan ve Yakınlarının Sıklıkla Dile Getirdiği Duygular

• “Bırakmak istiyorum ama olmuyor.”

• “Her seferinde sadece bir kez daha oynarsam kurtulacağımı düşündüm.”

• “Ailemden gizlediğim borçlarım var ve artık başa çıkamıyorum.”

Eğer siz de benzer duygular yaşıyorsanız ya da yakınınız için endişeleniyorsanız, yalnız değilsiniz. Kumar bağımlılığı tedavisinde erken adım atmak, uzun vadeli iyileşmenin en önemli koşuludur.

Bilimsel ve Güvenilir Terapi

Adana Seyhan’da bulunan kliniğimde, bağımlılık terapisi alanında bilimsel yöntemler kullanarak danışanlarıma yol arkadaşlığı yapıyorum. Her seans, kişinin ihtiyaçlarına göre şekillenir ve etik ilkeler doğrultusunda gizlilik esas alınır.

Adana’da kumar bağımlılığı terapisi arıyorsanız, Ph.D. Klinik Psikolog Emre Altınkurt ile güvenilir, bilimsel ve kişiye özel bir tedavi süreci başlatabilirsiniz.

Unutmayın: Bağımlılığın zincirlerini kırmak mümkün.

Madde ve ilaç bağımlılığı, sadece bireyin değil; ailesinin, yakın çevresinin ve toplumun da yaşamını derinden etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Esrar, uç, Lyrica gibi ilaçlar ya da farklı uyuşturucular ilk başta merak, keyif ya da rahatlama arayışıyla denenebilir. Ancak kısa sürede kontrolün kaybedildiği, hem bedensel hem de ruhsal bağımlılığın geliştiği bir tablo ortaya çıkar.

Bağımlılık, kişinin irade zayıflığının değil; beynin ödül sisteminde meydana gelen biyolojik ve psikolojik değişimlerin bir sonucudur. Bu nedenle profesyonel bir destek alınmadan tek başına üstesinden gelinmesi çoğu zaman mümkün olmaz.

ICD-11’e Göre Madde ve İlaç Bağımlılığının Temel Belirtileri

• Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 sınıflandırmasına göre “Madde Kullanım Bozukluğu” şu belirtilerle tanımlanır:

• Maddenin güçlü bir şekilde arzu edilmesi veya kullanma dürtüsünün kontrol edilememesi

• Zararlı sonuçlara rağmen kullanıma devam edilmesi

• Kullanım miktarının giderek artması (tolerans gelişimi)

• Madde alınmadığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması

• Günlük yaşamın, iş, okul ve aile sorumluluklarının madde nedeniyle aksaması

• Bu semptomlar, bağımlılığın bir tercih değil; profesyonel destek gerektiren bir psikiyatrik bozukluk olduğunu göstermektedir.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt ile Bağımlılık Terapisi

Adana Seyhan’da bulunan kliniğimde, madde bağımlılığı terapisi alanında bilimsel yöntemlerle kişiye özel bir tedavi süreci sunuyorum.

Terapi sürecinde hedeflerimiz:

• Bağımlılığı tetikleyen duyguların ve düşünce kalıplarının fark edilmesi

• Yoksunluk sürecinde psikolojik dayanıklılığın güçlendirilmesi

• Esrar, uç, Lyrica ya da farklı ilaç bağımlılıklarının kişiye özel boyutlarının ele alınması

• Sağlıklı başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesi

• Aile desteği ve sosyal ilişkilerin yeniden yapılandırılması

Danışanların ve Yakınlarının Sıklıkla Dile Getirdiği Sözler

• “Bırakmak istiyorum ama tekrar dönüyorum.”

• “Sadece stresim azalacak diye başladım, ama artık kontrol bende değil.”

• “Sevdiğim insanlara zarar vermek istemiyorum ama kendimi durduramıyorum.”

Eğer siz de bu cümlelerden birini içinizden geçiriyorsanız, yalnız değilsiniz. Adana madde bağımlılığı tedavisi konusunda uzman bir destek almak, yaşamınızı geri kazanmanın ilk adımıdır.

Bilimsel ve Güvenilir Bir Yolculuk

Bağımlılıkla mücadelede tek başına kalmak zorunda değilsiniz. Kliniğimde, bilimsel temellere dayalı terapi yöntemleri ile bağımlılığın hem psikolojik hem de davranışsal yönlerini ele alıyoruz. Gizlilik ve etik ilkelere bağlı kalarak, kişiye özel bir iyileşme süreci yürütüyoruz.

Adana’da uyuşturucu bağımlılığı terapisi ve madde bağımlılığı tedavisi için güvenilir ve profesyonel bir destek arıyorsanız, Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt ile sürecinize başlayabilirsiniz.

Unutmayın: Bağımlılıktan özgürleşmek, doğru adımı attığınızda mümkündür.

Hepimiz hayatın belli dönemlerinde kaygılar, içsel sıkışmalar ya da umutsuzluklar yaşayabiliriz. Ancak bazen bu duygular kontrolümüzü aşarak gündelik yaşamımızı etkiler; işimize, ilişkilerimize ve hatta kendimizle olan bağımıza zarar verir.

Bireysel terapi, kişinin yaşadığı duygusal ve psikolojik sorunları anlamasına, sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirmesine ve yaşamına yeniden yön vermesine destek olan bilimsel bir terapi sürecidir.

Hangi Durumlarda Bireysel Terapi Tercih Edilir?

Adana Seyhan’da bulunan kliniğimde, bireysel terapi kapsamında en sık çalıştığımız konular:

• Panik Atak: Kalbinizin hızla çarpması, nefes darlığı, “ya kötü bir şey olursa” korkusu… Panik atak yaşayan danışanlar çoğu zaman “ölüyorum” ya da “kontrolümü kaybediyorum” düşünceleriyle terapiye başvurur.

• Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Tekrar tekrar gelen istenmeyen düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak için yapılan davranışlar (kompulsiyonlar)… Örneğin sürekli ellerini yıkama ya da defalarca kapıyı kontrol etme gibi.

• Depresyon: Sabahları yataktan kalkmakta zorlanmak, hayatın anlamsız geldiği anlar, bitmeyen yorgunluk ve değersizlik düşünceleri… Depresyon, yalnızca moral bozukluğu değil; profesyonel destek gerektiren bir ruhsal rahatsızlıktır.

• Kaygı ve Stres Bozuklukları

• Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

• Bipolar Bozukluk, Borderline Kişilik Bozukluğu ve diğer ruhsal zorluklar

Bilimsel Dayanak

Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 sınıflandırmasına göre bu rahatsızlıklar, kişinin günlük işlevselliğini bozan, duygusal dengelerini sarsan ve uzun süre devam eden klinik tablolar olarak tanımlanır. Örneğin panik bozukluk, yineleyici panik atakların varlığıyla; depresyon, en az iki hafta süren çökkün duygudurum ve ilgi kaybıyla tanımlanır.

Bireysel terapide, bu tanımlar sadece bir etiket değil; kişinin kendini anlama ve iyileşme yolculuğunda yol gösterici bilimsel çerçevelerdir.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt ile Terapi

Adana’da bireysel terapi sürecinde, danışanlarımla birlikte şu adımları hedefliyoruz:

• Yaşanan duygusal sıkışmaların kökenlerini anlamak

• Sağlıklı düşünce kalıpları geliştirmek

• Kaygı, panik ya da obsesif düşüncelerle başa çıkabilmek

• Günlük yaşam kalitesini artırmak

• Kendini yeniden güçlü, değerli ve yeterli hissetmek

Danışanların Sıklıkla Söyledikleri

• “Kimseye anlatamadım, sadece içimde büyüdü.”

• “Panik ataklarım yüzünden dışarı çıkmak bile zorlaştı.”

• “Depresyonumu çevremdekiler anlamıyor, ama ben artık dayanmakta zorlanıyorum.”

Eğer siz de benzer duygular yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Adana bireysel terapi hizmetimizle, güvenli ve yargısız bir ortamda sorunlarınızı konuşabilir, bilimsel terapi yöntemleriyle adım adım iyileşme sürecine başlayabilirsiniz.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt olarak, bireysel terapide her danışanın hikâyesini eşsiz kabul ediyor; modern, etik ve bilimsel temelli yaklaşımlarla kişiye özel terapi süreci sunuyorum.

Her ilişki benzersizdir, ancak her çift zaman zaman iletişim sorunları, kıskançlık, anlaşmazlıklar veya cinsel sorunlar yaşayabilir. Bu sorunlar çözülmediğinde, duygusal bağ zayıflayabilir, güven sarsılabilir ve çiftler arasında mesafe oluşabilir.

Çift terapisi, bu tür sorunları anlamak, çözüm yolları geliştirmek ve ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlamak için bilimsel temellere dayalı bir süreçtir.

Çift Terapisinde Ele Alınan Konular

Adana Seyhan’daki kliniğimizde uyguladığımız çift terapisi kapsamında, en sık karşılaştığımız durumlar şunlardır:

• İletişim Problemleri: Partnerler birbirlerini anlamakta zorlanabilir, sözlü ya da sözsüz mesajlar yanlış yorumlanabilir.

• Kıskançlık ve Güven Sorunları: Geçmiş deneyimler veya yanlış anlamalar nedeniyle ilişkide güvensizlik oluşabilir.

• Cinsel Sorunlar: Cinsel yaşamda yaşanan sorunlar, çiftin genel yaşam kalitesini ve duygusal bağını etkileyebilir.

• Çatışma Yönetimi: Günlük hayatta yaşanan anlaşmazlıklar, çözülmediğinde büyüyerek ilişkiyi zorlayabilir.

• Bağlanma ve Duygusal Yakınlık: Partnerler arasında duygusal bağın güçlendirilmesi, empati ve anlayışın artırılması.

Bilimsel Dayanak

Araştırmalar, çift terapilerinin çiftlerin iletişim becerilerini güçlendirdiğini, çatışmaları çözme kapasitesini artırdığını ve cinsel memnuniyeti iyileştirdiğini göstermektedir. Çift terapisi, yalnızca sorunları çözmekle kalmaz; aynı zamanda çiftin birbirine olan bağını ve güvenini yeniden inşa etmesine yardımcı olur.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt ile Çift Terapisi

Kliniğimizde, çift terapisi süreci kişiye özel ve güvenli bir ortamda yürütülür. Terapi sürecinde hedeflerimiz:

• İletişimi güçlendirmek ve sağlıklı bir diyalog oluşturmak

• Kıskançlık ve güvensizlik gibi duyguları yönetebilmek

• Cinsel yaşamda karşılaşılan zorluklara bilimsel temelli çözümler sunmak

• Çatışmaları yapıcı bir şekilde çözebilmek

• Partnerler arasındaki duygusal bağ ve yakınlığı artırmak

Danışanların Sıklıkla Dile Getirdiği Duygular

• “Birbirimizi anlamıyoruz, sürekli tartışıyoruz.”

• “Kıskançlık ilişkimize zarar veriyor ama nasıl aşacağımızı bilmiyoruz.”

• “Cinsel hayatımızda sorunlar yaşıyoruz, birbirimize yakın hissetmiyoruz.”

Eğer siz de bu cümlelerden birini hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. Adana çift terapisi hizmetimizle, çiftler arasında güveni, iletişimi ve duygusal yakınlığı yeniden kurmak mümkündür.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt olarak, çiftlerin sorunlarını yargılamadan dinliyor ve bilimsel temelli yaklaşımlarla, her ilişkinin ihtiyaçlarına özel terapi süreci yürütüyorum.

Her çocuğun ve gencin gelişim süreci kendine özgüdür. Ancak bazı dönemlerde duygusal, davranışsal veya sosyal zorluklar ortaya çıkabilir. Bu zorluklar, hem çocuğun okul ve sosyal yaşamını etkileyebilir hem de aile içinde stres yaratabilir.

Çocuk ve ergen psikoterapisi, bu dönemde yaşanan duygusal, davranışsal ve sosyal zorlukları anlamak, çözümlemek ve çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesini desteklemek amacıyla yürütülen bilimsel bir süreçtir.

Adana Seyhan’daki kliniğimizde, bu süreci Psikolog Tuğba Cömertpay yönetmekte ve yürütmektedir. Tuğba Hanım, güvenilir, akademik birikimi yüksek ve deneyimli bir uzman olarak danışanlarımızın ihtiyaçlarına uygun terapi planlarını uygulamaktadır. Süreç boyunca Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt tarafından dolaylı süpervizyon desteği sağlanmaktadır, böylece terapi süreci hem güvenli hem de bilimsel temellere dayalı yürütülmektedir.

Çocuk ve Ergen Terapisinde Ele Alınan Alanlar

• Okul Öncesi Desteği: Sosyal ve duygusal gelişim, okula uyum, özgüven ve temel duygusal becerilerin güçlendirilmesi.

• Okul Desteği ve Akademik Zorluklar: Dikkat sorunları, motivasyon eksikliği, sınav kaygısı, ödev ve disiplin konularında destek.

• Ergenlik Sorunları: Kimlik gelişimi, öfke kontrolü, arkadaş ilişkileri, bağımsızlık arayışı ve ergenin kendini ifade etme becerilerinin desteklenmesi.

• Ergenlik ve Cinsellik: Cinsellik, beden farkındalığı, sınır koyma ve sağlıklı ilişkiler konularında güvenli bir ortamda bilgi ve destek sağlanması.

• Duygusal ve Davranışsal Zorluklar: Kaygı, depresyon, öfke problemleri, sosyal çekingenlik, uyum sorunları.

• Aile Danışmanlığı ve Eğitim: Ailenin terapi sürecine dahil edilmesi, etkili iletişim ve rehberlik stratejileri.

Bilimsel Yaklaşım

Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 sınıflandırmasına göre, çocuk ve ergenlerde görülen kaygı, depresyon ve davranışsal bozukluklar, gelişimsel ve psikososyal faktörlerle yakından ilişkilidir. Terapide bilimsel temelli yöntemler kullanılarak çocuğun ve ergenin güçlü yanları desteklenir, sorunlu alanlarda kalıcı çözümler üretilir.

Danışan ve Ailelerin Sıklıkla Dile Getirdiği Duygular

• “Çocuğum okulda çok kaygılı, kendini ifade edemiyor.”

• “Ergenimle iletişimimiz çok zor, öfke kontrolü sorunları var.”

• “Çocuğum sosyal ortamlarda çekingen, arkadaş edinmekte zorlanıyor.”

• Eğer siz de çocuğunuz veya ergeniniz için güvenilir ve bilimsel bir destek arıyorsanız, Adana çocuk psikoterapisi ve ergen terapisi hizmetlerimiz ile aileyi ve çocuğu kapsayan bütüncül bir yaklaşım sunuyoruz.

Psikolog Tuğba Cömertpay, danışanlarımızın güvenliği ve gelişimi için deneyimli, akademik birikimi yüksek bir uzman olarak süreçleri yürütmektedir. Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt’un süpervizyon desteği ile terapi süreci, bilimsel temellere dayalı ve güvenli bir şekilde planlanmaktadır.

Cinsel yaşam, bir bireyin ve çiftin hayat kalitesi için önemli bir alandır. Ancak erken boşalma, sertleşme sorunları, vajinismus, düşük cinsel isteğe bağlı problemler veya çiftler arasındaki cinsel uyumsuzluk gibi durumlar, hem bireyi hem de ilişkisini derinden etkileyebilir. Bu sorunlar konuşulmadığında suçluluk, utanç ve kaygı duyguları artabilir.

Cinsel terapi, bu mahrem alanı güvenli, bilimsel ve profesyonel bir çerçevede ele alarak, sorunların çözümüne yönelik adımlar atmayı sağlar.

Cinsel Terapide Ele Alınan Alanlar

• Erken Boşalma: Cinsel tatminin engellenmesi ve partnerle uyumsuzluk gibi sorunların giderilmesi.

• Erektil Disfonksiyon (Sertleşme Problemi): Bedensel ve psikolojik faktörler göz önünde bulundurularak çözüm yolları üretilmesi.

• Vajinismus ve Cinsel Ağrı Bozuklukları: Kadınlarda yaşanan cinsel isteksizlik ve ağrılı ilişki sorunlarının ele alınması.

• Cinsel İstek Azlığı ve Libido Problemleri: Bireysel veya çift terapisi ile cinsel arzunun ve yakınlığın güçlendirilmesi.

• Çiftler Arası Cinsel Uyum Sorunları: İletişim ve cinsel beklentilerin uyumlu hale getirilmesi.

Bilimsel Yaklaşım

Cinsel sorunlar, hem biyolojik hem de psikolojik kökenli olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün ICD-11 sınıflandırmasına göre cinsel işlev bozuklukları, bireyin yaşam kalitesini, partner ilişkilerini ve genel ruh sağlığını etkileyen klinik tablolardır. Cinsel terapi, bu sorunları hem davranışsal hem de psikolojik açıdan ele alır ve bilimsel temelli yöntemlerle çözüm sunar.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt ile Cinsel Terapi

Adana Seyhan’daki kliniğimde cinsel terapi süreci, danışanın mahremiyetine tam saygı gösterilerek yürütülür. Terapi sürecinde hedeflerimiz:

• Cinsel işlev sorunlarını anlamak ve çözümlemek

• Utanç, kaygı ve suçluluk duygularını azaltmak

• Partner ile sağlıklı cinsel iletişim ve yakınlık geliştirmek

• Erken boşalma, sertleşme ve diğer cinsel sorunlarda kalıcı çözümler üretmek

Danışanların Sıklıkla Dile Getirdiği Duygular

• “Bu konuda kimseyle konuşamıyorum, ama artık bir çözüm arıyorum.”

• “Partnerimle yaşadığım sorun ilişkimize zarar veriyor.”

• “Erken boşalma veya sertleşme sorunları yüzünden özgüvenim çok düşük.”

Eğer siz de benzer sorunlar yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Adana cinsel terapi hizmetimizle, güvenli ve bilimsel bir ortamda sorunlarınıza çözümler bulabilirsiniz.

Ph.D. Klinik Psikolog Sami Emre Altınkurt olarak, cinsel sorunların mahremiyet ve güven içerisinde ele alındığı bir terapi süreci sunuyorum. Her danışan için kişiye özel, bilimsel temelli ve etik ilkelere uygun bir yaklaşım benimsenmektedir.