Kumar Bağımlılığı Bir İrade Zayıflığı Değil, Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır
“Bu Sefer Sondu” Demekle Bitmeyen Bir Döngü: Kumar Bağımlılığı Bir İrade Sorunu Değildir
“Bir kere daha oynayayım, sonra bırakacağım.”
“Zaten kaybettiklerimi geri alırsam bu iş bitecek.”
“Ben istersem her an bırakırım, canım sıkıldığı için oynuyorum.”
“Kimseye zararım yok ki, kendi paramla oynuyorum.”
Bu cümleler kumar bağımlılığı olan kişilerin kendilerini ve çevresini ikna etmeye çalışırken sıkça kullandığı savunma mekanizmalarıdır. Ancak gerçek şu ki, kumar bağımlılığı bir irade zayıflığı değil, davranışsal temelli ciddi bir beyin hastalığıdır. Ve ne yazık ki bu hastalık, zamanla sadece bireyi değil, ailesini, çocuklarını ve sosyal çevresini de etkisi altına alır.
Kumar oynayan kişi için önce eğlenceyle başlayan süreç, bir süre sonra “yeniyi telafi etme” güdüsüyle şekillenir. Bu noktadan sonra devreye kontrol kaybı girer. Kaybetmesine rağmen devam etme, borç alma, gizleme, yalan söyleme, sosyal ilişkilerden uzaklaşma gibi davranışlar baş gösterir. Ve çoğu zaman kişi artık durmak istemesine rağmen duramaz.
Aile Yakınları Ne Yapmalı?
Suçlamayın: “Neden kendini tutamıyorsun?” gibi yargılayıcı söylemler bağımlıyı içe kapatır.
Müdahale edin: Sessiz kalmak, görmezden gelmek çözüm değildir.
Sınırlar koyun: Borçlarını kapatmak ya da onun yerine problemleri çözmek iyilik değil, bağımlılığı sürdüren bir davranıştır.
Profesyonel yardım çağrısı yapın: Samimi ve destekleyici bir dille psikolojik destek alması gerektiğini vurgulayın.
Tedavi Mümkün Mü?
Evet. Kumar bağımlılığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavi sürecinde birey, kumar davranışının altında yatan dürtüsel yapı, duygusal boşluk, travmatik deneyim ya da değersizlik hissi gibi faktörleri fark etmeye başlar. Bireysel psikoterapi ile kişi hem kendini hem bağımlılığını anlamlandırır. Ayrıca davranışsal müdahaleler, tetikleyici yönetimi, bilişsel yeniden yapılandırma ve relaps (tekrar başlama) önleme teknikleri uygulanır.
Adana’da kumar bağımlılığı tedavisinde profesyonel bir destek almak isteyen bireyler için, bu süreci yargılamadan, etik ve bilimsel temelli bir şekilde yürütüyorum. Eğer siz ya da bir yakınınız “artık böyle gitmemeli” diyorsa, ilk ve en kıymetli adım yardım istemektir.
Gecikmeden başlamak, hayatı yeniden kurmak demektir.
PhD Klinik Psikolog Emre Altınkurt
Adana – Bireysel ve Davranışsal Bağımlılık Terapisi